Saç ekimi bu alanda uzmanlaşmış bilim insanlarıyla birlikte büyük bir devrim yaşamıştır. Saç ekimi ile iyi bir kozmetik sonuç elde etmek için yeterince yoğun bir doğal saç çizgisi oluşturmak gerekir. Tanımlanan methodlarla, saç dökülmesine kalıcı çözüm bulunmuştur.
Erkek tipi kellikte 'donör hakimiyeti' kavramı ilk kez 1959'da yayınlandığından beri, oksipital kılların neden dökülmeye dirençli olduğu belirsizliğini koruyor. En çok kabul gören sebep ise oksipital saçlı derinin androjenlere bağımlı olmamasıdır. Sebebi ne olursa olsun, hem kadınlarda hem de erkeklerde saç dökülmesi için yapılan saç ekimi, ensedeki kalıcı ve dökülmeye karşı dirençli saçların olarak kullanılması ile karakterizedir.
Saç ekimi ile saç dökülmesine kalıcı çözüm elde edilebilir. Donör bölgesinden alınan greftler, nitelikli ve eğitimli eller tarafından en uygun koşullarda alıcı bölgeye ekilir. Bununla birlikte, ekimin başarısı; saç tipi, uygun teknik ve hastanın bedensel sağlığı gibi birçok faktöre bağlıdır.
Saç ekimi bir dizi adımdan oluşur: planlama, hazırlık, anestezi, greft alımı, alınan greftlerin dizimi, greft implantasyonu ve bandajlama. Her adım kendi içinde birçok farklı aşama içerir. Hastanın planı; operasyon öncesi yapılan kan testleri, tıbbi durumların eksiksiz bir şekilde sorgulanmasından oluşur. Gerekirse saçlar tıraş edilir, antiseptik bir solüsyonla yumuşatılır ve ardından anestezi yapılır. Genellikle lokal anestezi tercih edilir ancak lokal anestezi veya sedasyon ile lokal anestezi de tercih edilebilir. Anestezi sağlandıktan sonra, hem donör hem de alıcı bölgesine neoplastik solüsyon enjekte edilir. Bu, donör alanındaki foliküllerin kolayca toplanması ve nakledilmesi için genişlemeye izin verir. Donör alanından alınan greftlerin hayatta kalması sıcaklığa, hidrasyona, enfeksiyona ve travmaya bağlıdır. Cerrahlar ve personel ameliyat sırasında folikülleri kesmemeli, ezmemeli veya kurutmamalıdır. Ayrıca iskemi ve reperfüzyon hasarını azaltmak için foliküllerin soğuk bir çözeltiye aktarılması operasyonun başarısını artırır.